Meme dokusu kadınlar için hem annelik hem de vücut estetiği açısından çok önemlidir. Tıbbi olarak memenin gelişim evreleri, çocukluk, adölesan dönem, gebelik ve en nihayetinde emzirme sonrası tamamlanmaktadır.Meme estetiği cerrahisi kişinin var olan problemine göre meme küçültme, meme büyütme, meme dikleştirme ve doğumsal anomali veya sonradan kazanılmış meme kanserine bağlı deformitelerin cerrahisi olmak üzere sınıflara ayrılabilir.Meme pekçok uygarlıkta doğurganlıkta önemli yer tuttuğu gibi , sanat dallarında da farklı anlamlar yüklenerek resmedilmiştir. Her kadın çekici ve güzel bir meme yapısına sahip olmak ister. Fakat kadınların bir kısmı gerçekten cerrahiye ihtiyacı olmasına rağmen ve meme dokusu diğer organları kadar doğal bir bez yapısı olmasına rağmen doktora başvurmamaktadır.

Meme dokusu her kadın için farklı anatomik yapıda olabilir. Bu konuda etkili olan parametreler;gebelik , emzirme, genetik yapı ve kişinin kilolu veya zayıf olmasına göre farklılık gösterir.Meme dokusu bazı kişilerde ; adölesan dönemden itibaren çok iri gelişimli olmakta ve genç yaşta yerçekimi etkisi ile sarkmaktadır.Bu durum genç kızın vücut yapısındaki bu değişikliklere uyum sağlamasını güçleştirmekte postür bozukluklarına ve dolayısı ile hem psikolojik hem de fizyolojik bir takım sorunlara neden olmaktadır.Genç kızlarda en sık karşılaşılan şikayetler;” koşamıyorum, rahat spor yapamıyorum, gizlemeye çalışmak için çamaşır seçiyorum” ifadeleri olmaktadır.Sonuçta beğenilmeme duygusu ile içine kapanmakta ve bu durumu annesine bile söyleyememektedir. Adölesan dönem sonrası ise sürekli büyük memelerin ağırlığına maruz kalan vücut postürü artık mevcut duruma göre adapte olarak ; dik duramama kambur bir postür oluşması, sırt omuz bel ağrısı ve evde bile toparlayıcı sütyen kullanmak zorunda kalma ; sütyen askısının artık omuzda iz yaratması gibi sorunlarla karşımıza çıkmaktadır.Bu şikayetleri olan hastalarda meme küçültme operasyonu önerilebilir. Meme dokusu yalnız yetrçekimi ile değil ;kadının gebe kalması ve doğum sonrası emzirmesi  ile meme dokusu üzerine etkili olan hormonların da etkisi ile sarkabilmektedir. Yine bu hastalarda emzirme süreci tamamlandıktan 6-8 ay sonrasında meme toparlama veya meme dikleştirme operasyonu rahatlıkla yapılarak eski görünümünün sağlanması mümkün olmaktadır.Bazı kadınlarda ise meme gelişimi tam olamamakta veya mevcut meme dokusu küçük olduğu için kişi bundan mutsuz olmakta ; ”sürekli destekli sütyen kullanmak zorunda kalıyorum, aldığım kıyafetler üzerimde güzel durmuyor ” şeklinde şikayetleri olabilmektedir. Bu şikayet ile başvuran hastalarda meme dikleştirme, meme büyütme ( meme protezi) operasyonları planlanabilmektedir.

Tüm bu sorunlar cerrahi olarak giderilebilmektedir.Hastanın problemine göre bu cerrahin girişimler ; 3 ana başlıkta toplanabilir.

1- Meme Küçültme:Yapısal olarak çok büyük memeli veya aşırı kilo almaya bağlı büyük ve  sarkık meme yapısına sahip kişilerde uygulanabilecek bir cerrahi yöntemdir. Öncelikle hedef ;daha dik , daha küçük ve meme başının  yukarıya olması gerektiği yere taşınması sağlanmış meme oluşturmak olmalıdır. Bu beklentilerin karşılanması için; hastanın meme büyüklüğü, meme başının göğüs kemiği üst çentiğine olan uzaklığı yani sarkıklık oranı ve hastanın boyu ve göğüs kafesi genişliği göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu parametreler uygun ölçüm yöntemleri ile belirlenmeli ve  hangi teknik ile meme küçültme operasyonu yapılabileceği hasta ile paylaşılmalıdır. Operasyon öncesi 40 yaş altında meme ultrasonografisi, 40 yaş üzerinde meme ultrasonografisi ve mamografi birlikte yapılarak meme dokusunda herhangi bir kitle olup olmadığı incelenmelidir. Operasyon günü hastanın meme dokusu ölçümleri ve cerrahi çizimi yapılır ve operasyon süresi yaklaşık 2-2,5 saattir. Hastanın hastanede kalma süresi 1 gündür. Operasyon sonrası hastaların yaklaşık 1 ay süresince ağır spor yapmaması önerilir. Operasyon sonrası uygulanan cerrahi tekniğe göre hastanın meme başı çevresinde ve aşağı doğru düz bir çizgi gibi uzanan dikiş hattı veya ters T şeklinde bir dikiş hattı olur. Yara iyileşme problemi olmayan hastalarda bu dikiş hatları ince bir çizgi halinde görülür.Meme küçültme operasyonu sonrası genelde hastalar; büyük bir ağırlıktan kurtulmuş gibi hissettiklerini ve artık sütyen askılarının omuzlarına baskı yapmadığını ifade etmektedirler. Bazı kadınlar için meme küçülte operasyonu bir estetik operasyondan çıkıp yaşam kalitesi ve konforu için zorunlu hale gelebilmektedir.